Ingmar Bergman gibi, sanatına tanık olduğumuz en büyük sanatçılardan birinin, hakkında:
“hayatım boyunca kapılarını çaldığım hayal odalarında bütün doğallığıyla dolaştı” dediği adamın kim olduğunu bilmezseniz,
“Sanat bir yakarıştır. Bu her şeyi anlatıyor. İnsan sanat aracılığı ile umudunu dile getirir. Bu umudu dile getirmeyen, manevi temeli olmayan hiçbir şeyin sanatla ilgisi yoktur, bunlar ancak parlak birer entelektüel analiz olabilirler. Picasso'nun tüm eserleri bu entelektüel analiz üzerine kurulmuştur. Picasso dünyayı kendi analizi, kendi entellektüel yeniden yapılanması adına boyar. Adının tüm prestijine rağmen itiraf etmeliyim ki sanata hiçbir zaman ulaşamadığını düşünüyorum.”
yukarıdaki cümlelere de kıçınızla gülüp geçebilirsiniz.
Sanatçıların birbirleri hakkındaki yağ çekmelerini sıklıkla duymuşsunuzdur, tarih kitapları da bunları çokça kaydetmiştir. Bunların yağ çekmekten ibaret mi yoksa adilane mi olduğunu anlamanız, laf sahibine yani sanatçıya inanmaktan geçer. Genellikle olumlu yorumlara ve övgülere “doğru söylüyor” diyerek reaksiyon gösterdiğimiz, olumsuzlara ise mesafeli durduğumuz bu tür eleştirilerin sahiplerinden, içlerinde benim de gözüm kapalı inanabileceğim bazılarının olduğu bir gerçektir.
Bunlardan biri, yukarıdaki cümlelerin sahibi Andrey Tarkovski iken, bir diğeri ise icrasını işittiğim en büyük müzisyen olan Sviatoslav Richter’dir. Sviatoslav Richter’in hakkında “Tanrı” nitelemesini yaptığı, Emil Gilels’in ise, ‘yaşayan en büyük müzisyen öldü’ diyerek hislerini açığa vurduğu bir başka müziysen de vardır ki onun ismi Vladimir Sofronitski’dir.
Tempo Rubato, İtalyancada ‘Çalınmış Zaman’ anlamına gelir. Müzikteki tempo anlamıyla rubato, ritimdeki özgürlüğü ve anlatım tarzını belirtir. Ölçüden ölçüye geçerken yahut notalar arasında yaşanan bir esnekliğin ifadesidir. Sanatçı eserin bir bölümünü olduğundan daha gevşek ve yavaşça çalarken, burada çaldığı zamanı başka bir ölçüye ekleyebilir. Her incelikte olduğu gibi rubato ustalık ve hissiyat isteyen bir tekniktir. Bu sebepten rubato bu günlerde sıklıkla piyanistlerin saçmalamasına ve kişisel bir şeyler ifade ettiklerini düşünürken komik duruma düşmelerine neden olmaktadır.
Kulaklarımın duyduğu en büyük rubato üstadı ise yazıya bahis mevzusu olan piyanist Vladimir Sofronitski’dir. Sofronitski, 1901 yılında doğmuş ve 1929 yılındaki Fransa turu hariç Rusya dışında sanatını kitlelere ifade etmediği için batıda çokça tanınmamış, gençlik yıllarında Aleksandr Skriyabin’in kızıyla evlenmiş ve daha sonra kızdan ayrılmasına rağmen Skriyabin etiketinden hiç kurtulamayan ve fakat bu etikette en büyük payın sahibinin yine kendisi olduğu tartışılamaz bir gerçek olan (Scriabin bestelerini yaşamış en büyük üstadı olmuştur) ve 1961 yılında kanser yüzünden ölen, dinlemekten en keyif aldığım piyanistlerden biri, bence yaşamış en büyük birkaç piyanistten biridir.
Yazının başında ifade ettiğim övgü kaypaklığı ise, bu noktada vurgulanmaktadır. Bu iki kişinin birbirine övgüsü, Sofronitski’nin Sviatoslav Richter’i ‘dahi’ kelimesiyle onore etmesinden sonra Richter’in Sofronitski’ye hitabıyla, ‘Tanrı’, şeklinde olmuştur.
Richter yahut Sofronitski gibi karanlıktan hoşlanan, konuşmayı sevmeyen, sanatını icra edip gözden kaybolan, yaşadıkları dönemde politize olmamanın imkansız olduğu, bunun yüzünden bir sürü zorluklar çektiklerinin sabit olduğu ama yine de bu meseleler karşısında duygusuzluğa varabilecek bir duruş gösteren ve bunu sanatlarını yüceltmek için, içlerinden geldiği için yapan ve hatta Sofronitski’nin müzik kayıtlarından hoşlanmadığını, çok az kaydı olduğunu ve bunların çoğunun da öğrencilerinin gizlice gerçekleştirdiklerini bildiğimiz bir ortamda, bu adamların birbirlerine övgülerinin lafügüzaf olduğunu iddia etmek, büyük haksızlık olacaktır. Yazının başlığında ‘tanrı’ ifadesini kullanmam, bu yüzdendir.
Aşağıdaki kayıt, her türlü övgüye mazhar Sofronitski’nin rubatoyu eserin bazı bölümlerinde muhteşem bir şekilde işlediği, Rahmaninov’un ünlü, 2 numaralı prelüdüdür.
Not: RSS okuyucusu kullananlar kaydı dinleyebilmek için siteye girmek mecburiyetindeler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder