Yorgun gözümün halkalarında
Güller gibi fecr oldu nümâyân,
Güller gibi... sonsuz iri güller,
Güller ki kamıştan daha nâlân,
Gün doğdu yazık arkalarında!
Altın kulelerden yine kuşlar
Tekrârını ömrün eder i'lân,
Kuşlar mıdır onlar ki her akşam
Alemlerimizden sefer eyler?..
Akşam, yine akşam, yine akşam,
Bir sırma kemerdir suya baksam,
Akşam, yine akşam, yine akşam,
Göllerde bu dem bir kamış olsam!
Ahmet Haşim’in içkilerinden bahsetmişken, şairin Bir Günün Sonunda Arzu adlı şiirinden bir dizeyi es geçmemek gerekir. 1921 yılında yayımlanan şiirin ilk halinin son iki mısrası, Akşam, yine akşam, yine akşam, / Göllerde bu dem bir kamış olsam şeklindedir.
Bu dizeler daha sonra çokça kişi için alay mevzusu haline gelmiş, Orhan Veli, Haşim’e atfederek:
Şiir yazıyorum
Şiir yazıp eskiler alıyorum
Eskiler verip musikiler alıyorum
Bir de rakı şişesinde balık olsam.
(Eskiler Alıyorum adlı şiiri)
Can Yücel ise,
Akşam yine akşam yine akşam
Göllerde bu dem kılkamış olsam.
demiştir.
Orhan Veli’nin Ahmet Haşim’le olan derdinden daha sonra bahsedeceğim fakat kamış konusunda -Garip’lerin en önemlisi olan- Orhan Veli’nin amacının, Haşim ve onun şiiriyle (belki de Fecr-i Atî ile) alay etmek olduğu açıkken, Can Yücel’inki ise yalnızca sataşmak olabilir.
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder