“Ev hapsi cezasını 1 yıl önce tamamlayan 78 yaşındaki Polanski, Zürih Film Festivali'nde, ''Dostlar, ne diyebilirim. Geç olsun da güç olmasın'' diyerek kendisini alkışlayan davetlileri güldürdü. Polanski, İsviçre'de bulunmaktan dolayı duygulandığını belirtti.Polanski, Zürih Film Festivali'nde, Bern Kantonu Gstaad köyündeki Alp dağ evinde geçirdiği elektronik bilezikli ev hapsi günlerini işleyen yeni filmi ''Film Anısı''nın gösterimini yaptı.”
Anadolu Ajansı’nın yukarıdaki cümleleri de içeren, –kim bilir neden- isnat edilen suçtan bahsetmediği haberinde; “Polanski'nin Zürih'e gelişi, 2009'da bu kentin havalimanında ABD'nin 33 yıldır süren tutuklama müzekkeresi yüzünden tutuklanması bakımından büyük önem taşıyor“ cümleleriyle geçiştirilen ve Roman Polanski’yi ülkeden ülkeye kaçırtan hali kısaca özetleyeyim.
Roman Polanski, 1977 yılında (41 yaşındayken) Los Angeles’ta, oyuncu Jack Nicholson’ın evinde bir fotoğraf çekimine konu ettiği 13 yaşındaki bir kadın ile çekim sonrasında cinsel ilişkiye girmiştir. Samantha Geimer isimli bu kadın mahkemede, fotoğraf çekimi esnasında çıplak olduğunu söylemiş, Polanski’nin tavırlarında bir garipliğin olduğunu anladığını ve istememesine rağmen ikinci çekimin de gerçekleştirilmesinden sonra Polanski’nin kendisiyle ilaç (uyuşturucu) vererek ilişkiye girdiğini belirtmiştir.
Aynı yıl ortaya çıkan bu olay dolayısıyla suçlandığında, cinsel birleşme iddiasını mahkemede doğrulayan Polanski, Geimer’in avukatının da isteğiyle kefaret (Plea Bargain) karşılığında, isnat edilen altı suçtan beşinden beraat ederken, yalnızca küçüklerle cinsel ilişki suçundan (Statutory Rape, Türkiye’de: Reşit Olmayanla Cinsel İlişki) suçlu bulunarak, serbest bırakılmıştır.
Buna rağmen, hakimin bir süre sonra fikrini değiştirip hakkında tekrar tutuklama kararı almasıyla 1978 yılında İngiltere’ye kaçan Polanski, İngiltere’nin kendisini sınır dışı edeceği korkusuyla Fransa’ya sığınmış ve burada vatandaşlık hakkı elde etmiştir.
1988 yılında Geimer, cinsel saldırı ve bilinçli duygusal baskı uygulama suçlarıyla Polanski’yi dava etmiş fakat taraflar 1993 yılında tekrar anlaşmışlardır.
ABD’de hakkında yakalama kararı (hala devam etmektedir) bulunmasından dolayı Polanski bir daha bu ülkeye dönmemiştir. Polanski’nin avukatları 2008 yılında, Amerikan mahkemesine hakkındaki davanın düşmesi için başvurmuş fakat başvuruları reddedilmiştir.
2009 yılında Zürih Film Festivali’nin kendisine verdiği yaşam boyu başarı ödülü için İsviçre’ye giden Polanski, bu ülkede (ABD’nin de baskısıyla) tutuklanmıştır. Polanski iki ay cezaevinde kaldıktan sonra ev hapsine alınmış, bu esnada da İsviçre Polanski’yi Birleşik Devletler’e vermeyi reddetmiştir.
Olaydan seneler sonra Geimer, Polanski’nin hatasını anladığını düşündüğünü, artık serbest bırakılması gerektiğini söylemiş; medyanın, mahkemelerin ve yargıçların -kendisine yaşadığı mutlu hayata rağmen- konunun tekrar tekrar gözününe getirilerek Polanski’den daha fazla zarar verdiğini belirtmiştir.
Ayrıca aralarında Woody Allen, Pedro Almodovar, Alejandro Gonzalez Inarritu, Wim Wenders ve Martin Scorsese gibi yönetmenlerin ve oyuncuların da bulunduğu 100 kişi, 2009 yılında Polanski’nin serbest bırakılması için imza kampanyası düzenlemiştir.
Polanski, serbest bırakılmasının üzerinden yaklaşık bir yıl sonra 28 Eylül 2011 günü yani bugün, iki yıl önce alamadığı yaşam boyu başarı ödülünü yine Zürih’te, alkışlarla almıştır.
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder