13 Eylül, 2009

Andrei Rublev ve Yunan Theophanes #3 (Doğru Anlayış, Gösterişsiz Sadelik ve Cehalet)


  Yavaş yavaş tüm filmi Türkçeye çevireceğim sanırım. Tarkovski’nin başyapıtı Andrei Rublev’in en önemli sahnelerinden biri daha: Kirill ve Theophanes karşılaşıyor.

  (Not: Felsefe, top sakal bırakıp uzaklara bakarak yapılmıyor tabii sadece. Bir de Tarkovski gibiler var.)


  YUNAN THEOPHANES
  Yaz-Kış-Bahar-Yaz
  1405-1406


Kirill:  Kimse var mı?

Theophanes: Bakmaya mı geldin?

Kirill:  Evet, bakmaya.

Theophanes: Bak o zaman. Yakında bitireceğiz.

Kirill:  Sanırım sen Yunan Theophanes’sin?

Theophanes: Niye bana bakıyorsun? O tarafa bak… Neredensin?

Kirill:  Andronnikov Manastırı’ndan.

Theophanes: Andronnikov Manastırı mı? Andrei Rublev sen misin?

Kirill:  Hayır.

Theophanes: Herkes bu Rublev’i övüyor.

Kirill:  O iyi, fakat bu kadar değil. Nefis renkler. Tanrım, sadece…

Theophanes: Neden beni övmeyi bıraktın,? Devam et.

Kirill:  Yapamıyorum. Doğru kelimeleri bulamıyorum. Konstantin Kostechevsky, “Ancak doğru anlayışla özü (tözü) kavrayabilirsin” derken haklıydı. Fakat Andrei… Onun yüzüne de söyleyeceğim… Benim kardeşim gibidir. Yeteneklidir, doğru: İyi boyar. Ustalıkla. Ama bütün çalışmalarında bir eksik var… Huşu yok, inanç yok… Ruhunun derinliklerinden gelen bir inanç yok. Sadelik yok. Epiphanius’un “Aziz Sergeius’un Hayatı"’nda söylediği gibi: “Gösterişsiz sadelik”. İşte o, bu. Bu kutsal. Gösterişsiz sadelik. Daha iyi ifade edilemezdi.

Theophanes: Görüyorum ki zeki bir adamsın.

Kirill:  Öyleyse bu iyi bir şey mi? Cahil olup da başka birinin kalbinin sana rehberlik etmesi daha iyi olmaz mıydı?

Theophanes: Büyük bilgeliklerde büyük ızdıraplar vardır.

Kirill: Ve kim bilgisini artırırsa, ızdıraplarını da artırır…

   Bağlantılar:

- Andrei Rublev ve Yunan Theophanes  1  2

.

1 yorum:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 
Web Analytics