“Sen her şeysin Sylvia. Her şey olduğunu biliyor musun? Dünyanın yaratılışından beri var olan ilk kadınsın. Annesin sen, kızkardeş, sevgili, arkadaş, melek, şeytan, dünya, yuva… Tam busun işte, yuva. Neden buraya geldin? Lütfen Amerika’ya geri dön. Anlıyor musun? Ben ne yapacağım şimdi?”
Gösterimini engellemek amacıyla Vatikan tarafından “İsmi Tatlı Hayat değil İğrenç Hayat olmalı” sözleriyle eleştirilen Federico Fellini başyapıtı La Dolce Vita elli (50) yaşında.
“Roma sosyetesinin hızlı yaşamını ve içinde bulunduğu ahlaki çöküntüyü gözler önüne seren bu film” diyerek bir giriş yapmak ne tatlı olurdu ama. Lakin Fellini’nin bu yönde bir girişimi yoktu. Hayatın akışını istediği gibi anlatırken Roma sosyetesini konu alması ise başka bir konu.
Marcello (Marcello Mastroianni) ismindeki bir paparazzinin içinde bulunduğu “dejenere” yaşamın (bunun farkında olmasına rağmen) bir parçası olması ve fakat bir gün Sylvia (Anita Ekberg) ile karşılaşmasını anlatan bu filmin aldığı olumsuz eleştiriler ve tepkilerle beraber büyümesi altının çizilmesi gereken bir nokta. Vatikan ve Katolik Parti’den gelen ağır eleştiriler ve yapılmak istenen engellemeler, dünyanın her yerinde daha fazla merak edilmesine yol açmıştır Tatlı Hayat’ın. Ellinci yılı itibarıyla sinema tarihinin üzerine en çok konuşulan ve sansasyon yaratan filmlerinden biri olan ve değerini koruyan bu filmin ellinci yılı dolayısıyla yapılacak etkinliklerden bazılarını Radikal.com.tr’nin konuyla ilgili haberinden almak istiyorum. Bizim sinema ve sanat hayatımıza ne kadar uzak aktiviteler olduğu da dikkatinizi çekecektir:
- Rimini’de ‘La Dolce Vita’ konulu uluslararası bir konferans düzenlendi.
- Eleştirmen, sosyolog, bestekâr hatta din adamının katıldığı iki günlük konferansta sinema tarihini değiştiren 178 dakikalık siyah beyaz film üzerine hararetli tartışmalar yaşandı.
- Usta yönetmeni genç kuşaklara tanıtan Fellini Vakfı seminerler, sergiler düzenliyor. Vakıf, Fellini’nin trenler ve denizlere ilişkin dışavurumculuğu gibi ciddi konuları irdeleyen yazı dizileri de yayımlıyor.
- Vakıf, Sokrates’ten Freud’a, cinayet romanlarından çizgi romanlara kadar Fellini’nin başucu kitaplarından oluşan ‘Evimin Kitapları’ adlı bir sergi düzenledi.
- Oscar ödüllerini veren Amerika Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi de ‘Düşlerimin Kitabı’ (Fellini Oniricon – The Book of My Dreams) isimli bir sergi düzenleyecek.
- Ünlü yönetmenin 1960 ile 1990 yılları arasında tuttuğu günlüklerdeki 100 çizim ve notlardan oluşan sergi Akademi’nin Los Angeles'teki ana binasında sinemasevelerin beğenisine sunulacak.
Filmle ilgili bu kısa ve değersiz hatırlatma yazısını bitirmeden önce, bir La Dolce Vita klasiği olarak, Anita Ekberg’in havuz başındaki oynaşmalarını ve paparazzi kelimesinin, bu filmdeki Paparazzo isimli fotoğrafçıdan geldiğini vurgulamak isterim. Özellikle bu filmle ilgili paparazzi kelimesinin vurgulanmadığı bir yazının var olma ihtimali bile beni tedirgin ediyor. Sol üstteki fotoğraf, bahsettiğim havuz sahnesi. Sağ üstteki ise havuzun şu anki hali. Sağdaki fotoğraf ise 2007 senesinden…
Bağlantılar:
- IMDB
- Radikal
.