22 Kasım, 2009

Fransız Kadını


  Ahmet Haşim’in, “Bize Göre” ve “Seyahatte” başlıkları altında İkdam gazetesinde yayımlanan yazılarının toplandığı eseri Bize Göre‘nin (hatırladığım kadarıyla Alkım Yayınevi basımına sahiptim) 104. sayfasında şu tespit (uzun zaman önce kaydettiğim bu cümlelerin yazı başlıklarını not almayı unuttuğumu itiraf edeyim) yer almaktadır:

“Kadınlar için gerçek çekiciliğin ezeli ilkesi, bize göre daima şundan ibaret kalacaktır:

Çok konuşmamak ve yılışmamak.”

  Birkaç sayfa sonra ise, bahsi geçtiğinde çoğumuzun zihninde belirli bir çağrışım yaptığını düşündüğüm (muhtemelen aklınıza bir de sinema oyuncusu geliyordur) Fransız kadınıyla ilgili şu cümleler yer almaktadır:

“Gayet sade giyinen hatta kıyafetçe ilkel bir şekil oluşturan bu çoğunlukla henüz saçlarını kestirmeyen kadının bütün tehlikeli çekiciliği, ağırbaşlılığından, saflığından, konuşmasından ve bilhassa o anlatılmaz cilve ve edasından geliyor. Bunlar, bütün dünyanın en güzel kadınlarına, Parisli kadının cesaretle meydan okuyabilmesi için yeterlidir.
---
Fransız kadını dünyanın diğer kadınlarını sırma ve ipekten örülmüş en sihirli kıyafetlere soktuktan sonra, onları sırtüstü yere getirir. Bir aşk dakikasının lezzetine sonsuzluk verecek gücü taşımayanlar, süsten medet ummakta belki çok haklıdırlar. Fakat ipekler ve boyalar, ruhun eksikliklerini bilmem ki nasıl tamamlayabilir.” (122. Sf)

***

“Fransız kadını ruhunu cisminden ayırmayı biliyor. Bu büyük bir hüner ve yeterli bir erdemdir.” (124. Sf)

  Kuşkusuz, bu güzellikte tarifler yapabilecek çok az kalem vardır ki, Ahmet Haşim bunların en önde gelenlerindendir.

.

1 yorum:

  1. çoğu zaman derim, bir kere bir fransız kadınına bir de ispanyol bir erkeğe aşık olmalıyım diye lakin en son ki ispanyol ev arkadaşımdan sonra oluşan önyargıyla ispanyol erkekle aşk muhabbeti yüzde sıfıra falan indi habgsh

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 
Web Analytics