Bu memlekette kış nasıl geçer diye sorarlarsa, aşağıdaki videoda özetlendiği gibidir derim, özeti budur benim için. En azından tanık olduğum son yirmi beş yılı itibarıyla.
Mutlu Seneler...
Bu memlekette kış nasıl geçer diye sorarlarsa, aşağıdaki videoda özetlendiği gibidir derim, özeti budur benim için. En azından tanık olduğum son yirmi beş yılı itibarıyla.
Mutlu Seneler...
“Bir Trenin La Ciotat İstasyonuna Varışı” (orijinali: “L'Arrivée d'un train en gare de La Ciotat”) sinemanın kurucuları sayılan Lumiére kardeşlerin bir filmi. 41 saniyelik bu film, -izleyicilerin üzerine doğru gelen- bir tren ve treni bekleyen insanlardan ibaret. Daha geniş bir açıklamayı Tarkovski’nin Mühürlenmiş Zaman isimli kitabından bir alıntı ile yapıp filmi göstermek istiyorum size.
“Henüz hiçbirimiz, geçen yüzyılda gösterilen ve gösterilmesiyle birlikte her şeyi başlatan Tren Geliyor adlı dahiyane filmi unutmuş değiliz. Auguste Lumiére’in bu herkesçe bilinen filminin tek çevrilme sebebi, o günlerde keşfedilen film kamerası, şeridi ve gösterim aygıtıydı. Yarım dakikadan fazla sürmeyen bu şeritte, güneş ışığına boğulmuş bir istasyon, bir aşağı bir yukarı gezinen hanımefendiler ve beyefendiler ve nihayet dosdoğru kameranın üstüne gelen bir tren görülmektedir. Ve tren yaklaştıkça o günün seyircilerinin paniği daha da artmış, hatta yerlerinden fırlayıp salonu terk edenler bile olmuştu. Film sanatı işte o gün doğmuştur. Söz konusu olan yalnızca teknik bir olay ya da görünür dünyayı yansıtmanın yeni bir biçimi değildi. Hayır, orada o an, estetiğin yeni bir ilkesi doğmaktaydı.”
Andrey Tarkovski
L'Arrivée d'un Train à la Ciotat
Bağlantılar:
- Youtube
- IMDB
.
Ey Tanrım, ey Venüs, ey Merkür, hırsızların koruyucusu
Son günlerimde, n'olursun, bir küçük tütüncü dükkanı ver bana,
Küçük, parlak kutularım olsun
tertemiz raflara dizilmiş
Yumuşak, kokulu tütünlerim de
Pırıl pırıl Virginia tütünü de
serilmiş altına parlak, cam tezgahımın
Bir terazi ver bana, çok yağlı olmasın,
Orospular da damlasın ara sıra
İki çift laf etmeye, saçlarını düzeltmeye ya da.
Ey Tanrım, ey Venüs, ey Merkür, hırsızların koruyucusu,
Bir küçük tütüncü dükkanını ödünç ver bana,
ya da hangi mesleğe yazarsan yaz
İnsana her zaman beyninin gerektiği
bu kahrolası yazarlık mesleğinden başka.
Ezra Pound
Çeviri: Ülkü Tamer
Orijinali: The Lake Isle
Bağlantılar:
David Oistrakh, yaşamış en büyük keman virtüözlerinden biri, bence birincisidir. Nazım Hikmet’in, karısı Münevver Andaç’tan bahsettiği ve David Oistrakh’a ithafen yazdığı aşağıdaki şiirde, “Siz, kıskandığım biricik insansınız, üstat” diye bahsettiği bu büyük kemancı, gerçekten de kıskanılacak derecede kusursuz yeteneğe ve ruha sahip bir adamdır.
Alt kısımdaki video ise, 18 Mart 1970 yılında Sviatoslav Richter ve David Oistrakh’ın Brahms’ın 3 numaralı D. minör sonatının (op. 108) ilk bölümünü icra ettikleri ve New York’ta gerçekleşen bir konserin kaydını içeriyor.
David Oystrah’a Mektubumdur
İstanbul'a gitmişiniz.
Konserinizdeymiş.
Çok bahtsız bir kadını bahtiyar etmişiniz.
Yağmura uzanan iki yeşil yaprak gibi gözleri bakmış parmaklarınıza.
Mektubunda: 'Unuttum herşeyi’, diyor.
Kahırlarından başka unutacak şeyi yok.
'Ağladım, 'diyor, 'ferahladım.'
'Dünya,' diyor, 'güzel, içim rahat.'
Siz, kıskandığım biricik insansınız, üstat.
Nazım Hikmet Ran
1 Temmuz 1957 – Balçik
Dünya çapındaki festivallerde toplam dokuz ödül alan (Sundance dahil) ve Oscar adayı, 1998 yapımı bir animasyon More. Yönetmeni ve yazarı Mark Osborne.
Altı dakikalık bu güzel film için yedi dakikalık bir yazı yazacağımı hissediyorum şu anda ve hemen yazıyı kesip filmi sizinle paylaşmak istiyorum. Müzik New Order’a ait, parçanın ismi Elegia.
Bağlantılar:
- IMDB
Firefox eklentilerinin pek bilinmeyenlerinden bir tanesi Clipmarks. Bu eklentiyi araç çubuğundaki Clipmarks butona basarak aktif hale getirdikten sonra; herhangi bir site üzerindeki istediğiniz bir metin, resim ya da videonun üzerine tıklayarak, bunları Clipmarks veritabanı üzerinde saklayabiliyorsunuz.
Uzun zamandır neler kaydettiğime bakmamıştım. Sabahın köründe yapacak pek bir şey bulamadığım için hesabıma girip biraz zaman geçirmek istedim. Kaydettiğim videolardan biri dikkatimi çekti fakat tam olarak ne olduğunu hatırlayamadım. Şöyle diyordu:
“Using A Merry Go Round to Pump Water”. Yani “Atlıkarınca kullanarak su çekmek”. Çok uzun süre önce kaydettiğim için ne olduğunu hatırlayamadığım bu videoya tıkladığımda, gülümseyerek hatırladım atlıkarıncaları.
Ne anlama geldiğini, Wikipedia’dan alıntı yaparak açıklamaya başlayayım:
“The PlayPump Water System uses the energy of children at play to operate a water pump. It is manufactured by the South African company Roundabout Outdoor. It operates in a similar way to a windmill-driven water pump.”
“PlayPump Su Sistemi su pompalamak için, çocukların oyun oynarken ürettiği enerjiyi kullanır. Güney Afrikalı Roundabout Outdoor şirketi tarafından imal edilmiştir. Yeldeğirmenlerinin su pompalama yoluna benzer bir şekilde çalışır.”
Kusursuz bir fikir değil mi? Ancak böyle bir şey nasıl olabilir? Youtube PlayPumps kanalından alıp Vimeo’ya yüklediğim bir video eşliğinde görelim. Video, National Geographic’in bu müthiş fikirle ilgili yaptığı programdan bir bölüm.
Onexposure.net sitesinden gelen bildirilerinden birinde farkettim aşağıdaki fotoğrafı. Sağ taraftaki tabelaları görmeden de, bu memleketin bir köşesi olduğu anlaşılıyor fotoğraftaki sokağın.
Sitede üyeliğim olduğundan, bir yorum bıraktım aşağıdaki bölgenin neresi olduğunu öğrenmek için. Çalışmanın sahibi Özkan Akgül, buranın Bursa’nın Gölyazı köyü olduğunu iletti.
Site: Onexposure
Sanatçı: Özkan Algül
.
Çoğu görüntü Persepolis filminden alınmış olsa da, bir buçuk dakikalık bu mesaj değerinden bir şey kaybetmiyor.
Iranian blogs are the true voice of the next generation.
They are nothing less than a revolution within the revolution.
*Sağ alttaki vimeo yazısına tıklayıp Vimeo.com a giderek, videoyu yüksek çözünürlükte izleyebilirsiniz...
EMI’nın Icon serisinden daha önce bahsetmiştim. O serinin bir başka parçası, ‘Arturo Benedetti Michelangeli – The Master Pianist’ de elime geçti.
Michelangeli, geçen yüzyılın en büyük İtalyan piyanistidir. Üç yaşında keman dersleri alarak müzik hayatına başlayan Michelangeli, çok kısa bir süre sonra kemanı bırakarak piyano dersleri almaya başladı. 19 yaşında, dönemin ünlü piyanistlerinden Alfred Cortot tarafından ‘yeni Liszt’ olarak takdim edilen piyanist, Rachmaninoff’ un 4 no. lu piyano konçertosu, Ravel’in sol major piyano konçertosu ve Schumann’ın Karnaval’ ındaki üstün performanslarıyla biliniyor daha çok.
Bu mükemmeliyetçi piyanistin EMI etiketiyle piyasa sürülen kayıtlarını içeren 4 cd lik seti, hepsiburada.com sitesinden kargo ücreti ile beraber 40ytl ‘ye aldım. Hepsiburada.com bu seti, karton bir kutunun içine herhangi bir şekilde sabitlemeden koyup göndererek; ne sattığının hiç önemi olmadığını, sadece hesaplarına geçen paraya baktıklarını yine kanıtladı her defasında olduğu gibi. Başka bir şansınız olmayınca her defasında küfür ederek alışveriş yapmaya devam ediyorsunuz tabii ki böyle sitelerden.
Yukarıda saydığım ünlü kayıtları da içeren, çok çeşitli bestecilerin eserlerinin bulunduğu bu seti edindiğime çok sevindim. Sıradaki hedef:
Icon: Giuseppe Di Stefano – The Opera Singer
Bağlantılar:
- Ürün
- İlgili Yazılar: 1
.