İstedim ki Hafız' dan birkaç dize yazayım buraya. Not defterlerim görünürlerde yoktu, Google' ye(.tr) "Hafız-ı Şirazi" yazayım da, nasıl olsa bir sürü şiir çıkar, not defterime kaydettiklerimi görünce hatırlarım, buraya geçiririm diye düşündüm. Yanlış düşünmüşüm. Karşılaştıklarım ya tarikatların internet siteleriydi, ya da tamamen içi boş İslami siteler.
Örneğin ben Hafız'ı değil de, bir diğer İranlı'yı, mesela Hayyam'ı aratsaydım Google' de, eminim binlerca fazla kaynak bulacaktım. Çünkü Hayyam ile ilgili bilgi akışı genelde efsaneler üzerinden işliyor. Nizamülmülk, şarap, Hasan Sabbah vs vs...
Başka bir örnek de Nazım Hikmet olabilir, ya da aynı düzlemde Necip Fazıl. Yine bu tür aramalarda da her açıdan birçok kaynağa ulaşabilecektim, eminim. İnsanların bu şairleri ideolojik fikirlerinin sancağı olarak bellemiş olmaları beni bu kadar çok sonuca götürecekti.
İnsanın şiiri, resmi ya da nesri; sadece güzelliğe olan açlığını doyurmak veya onu geliştirmek için değil de, başka şeyler için kullanması çok acı. Böyle olmasaydı "Şairlerin Sultanı" (ne demekse), "Şirazlı Hafız" olmaz mıydı?
Biz gamsız sarhoşlarız, aydın karanlıklarız
Hem kadehle solukdaş, hem ayrılıklarız.
Sevgilinin kaşları eğdi kaderimizi
O günden bugüne dek düşmüş yaratıklarız.
Ey gülüm, sen daha dün parçaladın göğsünü
Ama biz ta doğuştan kızıl şakayıklarız.
Lale gibi ortada yalnız kadehi görme,
Şu yaramıza da bak, gör nasıl aşıklarız.
Şiirdeki renge, hayale bakma hafız,
Sadece boş levhayız, dokundukça çınlarız.
Bağlantılar:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder