Quasimodo - Frollo - Phoebus
Garou - Daniel Lavoie - Patrick Fiori
Bağlantılar:
- Viki
İstedim ki Hafız' dan birkaç dize yazayım buraya. Not defterlerim görünürlerde yoktu, Google' ye(.tr) "Hafız-ı Şirazi" yazayım da, nasıl olsa bir sürü şiir çıkar, not defterime kaydettiklerimi görünce hatırlarım, buraya geçiririm diye düşündüm. Yanlış düşünmüşüm. Karşılaştıklarım ya tarikatların internet siteleriydi, ya da tamamen içi boş İslami siteler.
Örneğin ben Hafız'ı değil de, bir diğer İranlı'yı, mesela Hayyam'ı aratsaydım Google' de, eminim binlerca fazla kaynak bulacaktım. Çünkü Hayyam ile ilgili bilgi akışı genelde efsaneler üzerinden işliyor. Nizamülmülk, şarap, Hasan Sabbah vs vs...
Başka bir örnek de Nazım Hikmet olabilir, ya da aynı düzlemde Necip Fazıl. Yine bu tür aramalarda da her açıdan birçok kaynağa ulaşabilecektim, eminim. İnsanların bu şairleri ideolojik fikirlerinin sancağı olarak bellemiş olmaları beni bu kadar çok sonuca götürecekti.
İnsanın şiiri, resmi ya da nesri; sadece güzelliğe olan açlığını doyurmak veya onu geliştirmek için değil de, başka şeyler için kullanması çok acı. Böyle olmasaydı "Şairlerin Sultanı" (ne demekse), "Şirazlı Hafız" olmaz mıydı?
Biz gamsız sarhoşlarız, aydın karanlıklarız
Hem kadehle solukdaş, hem ayrılıklarız.
Sevgilinin kaşları eğdi kaderimizi
O günden bugüne dek düşmüş yaratıklarız.
Ey gülüm, sen daha dün parçaladın göğsünü
Ama biz ta doğuştan kızıl şakayıklarız.
Lale gibi ortada yalnız kadehi görme,
Şu yaramıza da bak, gör nasıl aşıklarız.
Şiirdeki renge, hayale bakma hafız,
Sadece boş levhayız, dokundukça çınlarız.
Bağlantılar:
Yola düşen bir adamın bacakları üzerinden bir tramvay geçer. Taşıyıp bir duvara dayarlar. Adam burada çevresini saran meraklıların utanmaz bakışları altında cankurtaranın gelmesini beklemeye başlar. Bir ara dayanamaz, pantolonunun cebinden bir mendil çıkartarak ezilmiş bacağının üstünü örter...
S.S.C.B' deki ismiyle "Devlet Sinematografi Enstitüsü", kısaca VGIK, Moskova'da kurulan,dünyanın en eski sinema okulu. Fotoğraf Jonathan Hollow tarafından çekilmiş.
Şöyle büyük sinemacılar buradan mezun:
1- Andrey Tarkovski...
tamam bu yeter, iki yok.
Bağlantılar:
- Resmi site
"İyi şair olmak için doğru düşünmek gerekmediğini en azından Ezra Pound örneğinden biliyoruz."
Enis Batur
Nerde yahudi, nerde gerçek İsrail oğlu?
Yahudi, tıkayandır Allah'a giden yolu!
Aynı ırk mayasından, ayrı hamur, ayrı döl;
Sonra hep aynı parça, istersen milyona böl!
Yahudi, dölleşmesi, Resule hiyanetin;
Ve hedefi, Kur'ânda, Haktan gelen lânetin.
İlk defa hiyaneti, kendi öz nebisine;
İnsanlık yahudide şahit en habisine.
Evet, zehirlilerin zehirde en korkuncu!
İman kervanlarına pusu kurmuş soyguncu.
Medinede kuruldu, onunla münafıklık;
Peşinden, dümdüz giden yolda binbir sapıklık...
İlk iş, alçak bir tuzak bir Müslüman kadına.
Sürüldü Medine’den, bakamadan ardına.
Derken Nadr Resule karşı hile;
Tepelendi, andini tepeleyen kabile.
Nihayet yüzündeki kaatil peçeyi yırttı.
Küfrü İslâma karşı hizip hizip kışkırttı.
Mekkeye haber saldı: «Çabucak birleşelim!
Kaynaşıp tunçlaşalım, pişip demirleşelim!
Bizde kılıç, bizde ok, bizde at, bizde pusat;
Bu, gelişen İslâmı toslamaya son fırsat!
Yapışmanın zamanı, artık yakalarından;
Siz önlerinden vurun, biz de arkalarından!»
Yahudi kışkırtması bütün küfrü bürüdü.
Ve hizipler toplanıp Medineye yürüdü
Necip Fazıl Kısakürek