26 Mayıs, 2008
Ölüm ve Şövalye
Neden boş vaatlerin ve görünmez mucizelerin arkasına saklanmak zorunda?
Daha kendimize bile inanmıyorken,inananlara nasıl inanacağız?
Bizlere,inanmak isteyip de inanamayanlara ne olacak?
İçimden Tanrı'yı neden silip atamıyorum?"
Yedinci Mühür - Ingmar Bergman
.
20 Mayıs, 2008
Doğum Günü Hediyesi
Dün doğum günümdü.
Aşağıdaki şiir de bir arkadaşımın hediyesi. Her ne kadar Bukowski'nin eserlerinden pek hazzetmesem de, koyuyorum buraya. Şöyle de bir not düşmüş hediyesinin altına: “Ekteki şiirin bazı yerleri öylesine sana ait ki, beğenirsin diye düşündüm.” İyi düşünmüşsün.
Friends Within The Darkness
I can remember starving in a
small room in a strange city
shades pulled down, listening to
classical music
I was young I was so young it hurt like a knife
inside
because there was no alternative except to hide as long
as possible--
not in self-pity but with dismay at my limited chance:
trying to connect.
the old composers -- Mozart, Bach, Beethoven,
Brahms were the only ones who spoke to me and
they were dead.
finally, starved and beaten, I had to go into
the streets to be interviewed for low-paying and
monotonous
jobs
by strange men behind desks
men without eyes men without faces
who would take away my hours
break them
piss on them.
now I work for the editors the readers the
critics
but still hang around and drink with
Mozart, Bach, Brahms and the
Bee
some buddies
some men
sometimes all we need to be able to continue alone
are the dead
rattling the walls
that close us in.
.
15 Mayıs, 2008
Orhan Veli'yle
Sabahın beşinde elime Alova’nın "İçki ve Edebiyat Alemi" kitabı geçti. Beş dakika önce orada okudum alttaki yazıyı:
Sait Faik – Orhan Veli – Sabahattin Eyüboğlu
ORHAN VELİ’YLE
Mustafa’nın meyhanesinde, Kavaklıdere’nin başındayız.
“Sence en büyük şair kimdir Orhan?”
“Fuzuli.”
“Fuzuli'den sonra?"
"Fuzuli mi? Kimmiş o?" diyor. "Bırak, o da avuç açmışlardan.”
Ben yanımdaki, dilimin hiç avuç açmamış şairine bakıyorum.
"Dilimin en büyük şairi sensin" diyorum.
Diyorum,ama hafifçe alay etmiyor değilim.
Çakıyor kerata. "Hadi oradan it," diyor.
Ömründe küfür etmemiş Çelebi Orhan Veli'yi nihayet kızdırabildiğime memnunum. Hayır kızmamıştır. Sahiden iyi şair olduğunu söylediğime kızmıştır. Bardaklarımız boştu.
"Açık beyaz şaraptan bir tane daha doldur Mustafa."
(Yeditepe, 1 Aralık 1951)
.