Gazete okumam. Gazete okuyarak zaman kaybedemem. Onun yerine ucuz bir içki alıp yoldan geçenleri izlemek, daha dolu dolu geçirilmiş bir zamandır benim için. Fakat birkaç gün önce bir bayide dergileri incelerken gazetenin birinden bir yazı takıldı gözüme. Birgün gazetesinin ön sayfasında, Kind of Blue’nin ellinci yıllı dolayısıyla yazılmış bir yazıdan bahsediliyordu. Ve hemen gazeteyi satın aldım… Hayır almadım. Eve gelince Birgün’ün internet sitesinde okudum yazıyı. Dedim ya, gazete okumam.
Sıra ben de. Şimdi de ben anlatayım…
Miles Davis (trompet) , Cannonball Adderley (alto saksafon), John Coltrane (tenor saksafon), Wynton Kelly ve Bill Evans (piyano), Paul Chambers (bas), Jimmy Cobb (davul).
Bundan elli yıl önce 2 Mart günü, yukarıda ismi verilen trompetçi, New York’ta, kiliseden dönme bir stüdyoda, yukarıdaki gibi marazi bir grubu bir araya getirmeyi başarır. Grubun lideri Miles Davis, grup üyelerine büyük özgürlükler tanır ve herkes istediği telden çalmaktadır. O gün bu grup tek seferde So What, Freddie Freeloader, Blue in Green isimli parçaları kaydeder.
İkinci buluşma ise 22 Nisan tarihindedir (Wynton Kelly hariç). O gün de All Blues isimli parçayı yine tek seferde, Flemenko Sketches isimli parçayı ise baştan sona olmak üzere iki seferde kaydederler. Beş parçadan oluşan bu albümün ismi Kind of Blue’dir. İşin önemsiz kısmı, bu albümün tüm zamanların en çok satan caz albümü; mühim kısmı ise, müzik tarihinin en büyük albümlerinden biri olmasıdır.
İşte o albüm; tek tuşla, kuponsuz, hiç beklemeden, sizlerle…
Davulcunun (Cobb) dediği gibi: “It must have been made in heaven.”
Not: Rss okuyucu (Google Reader, iGoogle, Newsgator vs. ) kullanarak bu siteyi takip edenler, Grooveshark’a bağlanıp albümü dinlemek için bu yazının başlığına tıklayıp siteye girmek zorundalar sanırım.
Bağlantılar:
.
Miles Davis konser vermek için İstanbul'a gelmişti ve dinlemiştim. Muhteşem bir zaman parçasıydı, o yaşanan.
YanıtlaSilBir de Siesta albümünü öneririm, bambaşkadır.
Çok şanslısınız. Gerçekten.
YanıtlaSil