26 Mart, 2010

İki Mutfak


İnsancıklar, Dostoyevski

  Ben mutfakta oturuyorum, daha doğrusu şöyle: Mutfağın yanında (önce şunu söylemeliyim, mutfağım temiz, aydınlık, çok hoş bir yerdir) evet ne diyordum, mutfağın yanında küçük, mutevazı bir oda var... Şöyle dersem çok daha iyi olacak: Üç pencereli, oldukça geniş mutfaktan, özel durumlarda kullanılmak üzere tahta perdeyle bir yer ayrılmış. Hayli geniş bir oda bu, penceresi bile var. Anlayacağınız her çeşit konfora sahip... İşte benim köşem burası. Aklınıza kötü bir şey gelmesin sakın anacığım. Gerçi mutfakta bölme gerisinde oturuyorum ama önemi yok bunun. Hiç değilse biraz uzağım o gürültüden. Karyolamı kurdum, masamı, komodinimi (hepsi iki tane), sandalyelerimi yerleştirdim, duvara bir tasvir astım.

 

Ben, siz, diğerleri

  Ancak mutfakta oturuyorum, hatta şöyle diyelim: Mutfak bile sayılmaz (önce şunu söylemeliyim, mutfağım daracık, kirli ve loş bir yerdir) evet ne diyordum, mutfağın yanında çok küçük, kümes gibi bir bölme var... Şöyle dersem çok daha iyi olacak: Tek bir penceresi olan, iki insanın zor döneceği genişlikteki mutfaktan, benim gibi sefillerin kalması için bir tahta parçasıyla ayrılmış, küçücük bir ‘oda’ bu. Penceresi bile var, eğer duvardaki delikleri pencereden sayacaksak. Anlayacağınız, türlü sefaletle boğuşuyorum... İşte benim köşem burası. Beni düşünmeyin yine de anacığım, gerçi mutfakta bile bir yer bulamadılar bana, bir tahta bölmenin arkasında oturuyorum ama ne yapalım. Hiç değilse yaşıyorum ya Allah'ım, bunu bile bulamayanlar var. Karyolam yok, masam da. Bir sedirin üzerinde uyuyorum. Senin resmini asacaktım duvara ama onun için de uygun bir yer bulamadım, yastığımın altına koydum.
.

19 Mart, 2010

Trilobit

.
Trilobit

Dünyalar ve yıldızlar
En küçük şey
Acıkan dilimi uzatıp
Hepsini birer birer yaladım
ve yuttum

Biraz serinlemiş gibiyim

50.000.000 sene evvel
Ilık bir denizde bir trilobitken
Duydum melâli
Zaman nedir unutarak
Açıp ağzımı
Bütün denizleri içtim
ve kendim kaybolup
Deniz oldum
Sonsuz deniz oldum

             Asaf Halet Çelebi

.

17 Mart, 2010

Renoir, Dans Eden Çiftler


Dance at Bougival - “Octave Mirbeau, Pierre-Auguste Renoir’ın hiçbir zaman mutsuz bir resim yapmadığını ifade etse de: “Bütün hayatı ve eserleri mutluluk içinde bir derstir. Belki de Renoir, hiçbir zaman hüzünlü bir resim yapmayan tek büyük ressamdır”, Renoir’ın dans eden çiftleri istisna olarak gözüküyor. Renoir’ın dans eden çiftleri, Renoir’ın aktivite sırasında eğlenmelerine izin vermeyerek, dans eden kadınlardan ve onları resmetmekten tedirginlik duyduğunu gösteriyor. Bougival’de Dans isimli resminin ilk iki taslağından bile –kadının gülmediğini göz önünde bulundurursak-, Renoir’ın tasvir ettiği bu kadından hoşnut olmadığı görülebiliyor.”¹

  Dance at Bougival - sketch1 Dance at Bougival - sketch2 Dance at Bougival

 


Dance in the CityDance in the City – (…) “Kadının başı yandan gözüküyor ve üzerinde ışıldayan süslü bir kıyafet var. Yine de yüzünde bir gülümseme yok. Profilden gözükmesine rağmen ağzı resimdeki dansın niteliğini gösteriyor. Dudakları yatay düz bir çizgi şeklinde kapalı, memnuniyetini ifade edecek biçimde  bir kavis dahi almamış ve dişleri gözükmüyor.”²

---

  Bu iki resimdeki kadın aynı kişi, Fransız ressam Suzanne Valadon. Pierre-Auguste Renoir’ın model olarak seçtiği bu kadını resmederken hoşnut olmadığı, kadınların yüzlerine yansıttığı mutsuzluk ifadesinden görülebiliyor. İki resimde de kadının dişleri gözükmüyor ve dudakları kapalı. Kadının yerinin evi olduğu –ya da sadece resimleri için dışarıda modellik yapması gerektiği- gibi düşünceleri bulunan Renoir’ın, aktif bir dansçı ve cambaz olan Valadon’dan hoşlanmamış olması çok şaşırtıcı değil tabii ki.

 

Dance in the Country – Dance in the Country isimli resimdeki kadının ise Renoir için başka anlamlar ifade ettiği anlaşılıyor. Modelin ağzı açık, dişleri gözüküyor ve dudakları yukarıya doğru kavisli. Diğer iki resimden farklı olarak bu kadının mutlu olduğu belirgin. Ressamın, Aline Charigot ismindeki bu kadını mutlu resmetmesinin nedeni, ileride onunla evlenecek olması olabilir mi? Muhtemelen.

dancealacampagne danceinthecountrysketch Dance in the Country


--
¹ Blogs.Princeton.Edu, Michelle Gawrys, Princeton Class of 2009, Dance at Bougival

² Blogs.Princeton.Edu, Michelle Gawrys, Princeton Class of 2009, Dance in the City


   Bağlantılar:

- An Analysis of Renoir's Dancing Couples – Princeton.edu Blogs

11 Mart, 2010

İmza: Turhan (1922 - 2010)

  Argümanımızı vurgulamak ve güçlendirmek için kullanırız “x’in x olduğu zamanlar” deyişini. Öyle bir zamandı o da; karikatürün karikatür olduğu zamanlardı Turhan Selçuk’unki. Ortaoyununun salt konuşmaya dayalı haline benzeyen ve birkaç gözlem yaptıktan sonra bir iki uyduruk tespit üzerine laf kalabalığı yapıp yeni yetmeleri güldürmekten başka bir işlevi olmayan bugünün karikatüründen ayrılıyordu Turhan’ın dönemindeki karikatür sanatı (bkz. Orhan Veli). Evet, o zamanlar sanat idi karikatür, ne garip değil mi?

  Önemli adamdı Turhan Selçuk. Sevmeyeni çoktur ve fakat sevmeye de gerek yoktur takdir için. Karikatürist adamdı.

.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 
Web Analytics